Her bireyi, diğerlerinden ayıran kişisel özellikler ve farklılıklar vardır. Yaş, genetik yapı, beslenme, egzersiz etkinliği, alışkanlıklar, aile düzeni, psikolojik, kültürel farklılıklar, eğitim, moral faktörleri ile birlikte hastalıklarına ait özellikler ve vücutlarının bu hastalığa verdiği cevaplarla ilgili farklılıklardan dolayı herkese uyacak standart, tek bir tedavinin olamayacağı aşikardır. Sayılan farklılıklara göre “kişiye özel” olarak planlanan tedavinin hasta tarafından kabulü artarken daha başarılı sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Bu çerçevede hastanın da katılımıyla en uygun tedavi yöntemi planlanmalıdır. En doğruyu bulabilmek için hekimin elinde yeterli ve kesin teşhis sağlayacak veriler de bulunmalıdır. Bu amaçla kişiye ve hastalığına yönelik ayrıntılı check-up ve tarama testleri yapıldıktan sonra, kişiye özel tedavi planlaması yapılmalıdır.
“Modern tıp” olarak adlandırılan günümüz tıp yaklaşımının geldiği bugünkü noktada hastaya artık bir bütün olarak bakılmamaktadır. Aşırı uzmanlaşmanın sonucunda her branş adeta bir organın doktoru haline gelmiş, insan bedeni sanki bir makinaymış gibi parçalar halinde değerlendirilmeye başlanmıştır. Ancak küçük parçalara bakarken bazen tablonun bütünü gözden kaçırılmaktadır. Birçok tetkik yapılıp, branşlar arasında sayısız konsültasyon yapılmasına rağmen bir sonuç elde edemeden bir dosya dolusu tetkik ve bir poşet dolusu ilaçla ortada kalan ve tedavi olamayan birçok hastanın şikayetçi olduğu konu da budur.
Kliniğimize başvuran tüm hastalarımızın ilk başvurularında kendilerine 1,5 saatlik bir süre ayrılmakta, organ sistemleri ayrıntılı bir genel muayeneden geçirilip kalp grafileri (EKG) çekilmekte, gereken vakalara ultrason ve radyolojik tetkikler yapılmaktadır. Her hastamızın kliniğimizdeki Bioempedans Vücut Analiz (BEA) cihazı ile ölçümü yapılarak vücut bileşenlerinin (kas, yağ, su, bağ doku, kemik) bilgisayarlı analizi yapılmaktadır. Elde edilen veriler cihaz tarafından kişinin boyu, kilosu ve cinsiyeti ile beraber analiz edilerek vücut kitle indeksi, vücut yağ miktarı ve dağılımı, yağsız vücut kitlesi, vücut suyu, kas kitlesi, bağ doku ve ödem gibi veriler hassas olarak hesaplanmaktadır. Bu yöntemle kas dokusu kaybı, metabolizma hızı, yağ dokusunun eksik ya da fazla oluşu gibi durumlar saptanmakta ve bu sayede şeker hastalığına yatkınlık, yüksek tansiyon ve metabolizmanın durumu hakkında birtakım ileri yorumlar yapılmaktadır. Hastalarımızın yaşı, cinsiyeti ve eşlik eden hastalıkları da göz önüne alınarak kişiye özel check-up yapılmaktadır. Uygun teknikle alınan kan örneklerinde anlaşmalı laboratuvarımızda gerekli analizler ve testler yapıldıktan sonra elde edilen sonuçlara göre hastanın eksiklikleri tamamlanmakta ve tedavisi yönlendirilmektedir. Hastalarımızın bağırsak florasını düzenlemeye yönelik beslenme planlaması ve probiyotik düzenlemesi yapılmaktadır. Kişilerin beslenme alışkanlıklarının ve kişisel özelliklerinin yanı sıra bioempedansla saptanan vücut kompozisyonu da dikkate alınarak kişiye özel sağlıklı beslenme reçeteleri, yardımcı teknikler ve egzersiz programı hazırlanmaktadır. Hastalıkların tedavisi sırasında akupunktur, ozon terapi, detoks ve şelasyon tedavileri, intravenöz uygulamalar, algoloji girişimleri, nöralterapi, proloterapi, PRP ve CGF gibi rejeneratif enjeksiyon uygulamaları da gereken durumlarda tedaviye dahil edilmektedir.
Sağlıklı bireyler sağlıklı toplumu oluşturur ilkesinden hareket ederek kliniğimizde belli periyotlarda hasta grupları için eğitim seminerleri ve mutfak atölyesi çalışmaları düzenlenmekte ve böylece yaşam tarzı değişiklikleri, bilinçlendirme ve farkındalık yaratılarak sağlıklı yaşamın devam ettirilmesi konusunda kişiler eğitilmekte, bu sayede kendilerinin yanı sıra aynı evde yaşayan diğer aile fertlerinin sağlıklarını koruyabilmeleri de amaçlanmaktadır.
15.Ağustos.2015