Enerji vitamini olarak da adlandırabileceğimiz B12, vücudumuzun birçok yaşamsal fonksiyon için ihtiyaç duyduğu bir vitamindir. B12’nin görevleri arasında enerji üretimi, kan yapımı, DNA sentezi ve miyelin kılıfının yapımı sayılabilir. Myelin kılıfı dediğimiz yapı sinir dokusunun izolasyonunu sağlayan bir maddedir. Myelinin sağlam olması beyin hücrelerinin ve sinir dokusunun sağlıklı çalışabilmesi ve sinir sistemi hücrelerinin birbirleriyle sağlıklı bir şekilde haberleşebilmesi için çok önemli ve gereklidir.
Eğer sizin de B12 vitamininiz düşükse veya düşük olduğundan şüpheleniyorsanız üzülmeyin, çünkü bu konuda yalnız sayılmazsınız. Amerika’da yapılan son çalışmalar yaşamsal öneme sahip olan bu vitaminin her 4 kişiden birinde eksik olduğunu ve neredeyse toplumdaki bireylerin yarısında da vitamin-B12 seviyelerinin laboratuvar normallerinin alt sınırına çok yakın olduğunu göstermektedir.
Neden vitamin B12 eksikliği bu kadar yaygın?
Doğal B12 vitamini yalnızca et, tavuk, balık, deniz ürünleri ve yumurta gibi hayvansal gıdalarda bulunmaktadır. Bazı bitkilerde B12 olduğu söylense de bunlar B12 analogları olup vücuttaki işlevleri doğal B12 vitamininin yerine geçmez. Hayvansal gıda tüketmeyen vejeteryan ve veganlarda B12 eksikliğinin çok yaygın olarak görülmesinin sebebi de bundandır. İnsan yaşlandıkça B12 vitamininin emilimi bozulur. Ağızdan alınan B12 vitamininin vücut tarafından emilebilmesi için mideden salgılanan “intrensek faktör” adı verilen bir maddeye gereksinim vardır. 50’li yaşlardan sonra mide asidinin de azalması sonrasında B12 vitamini emilimi bozulmaktadır. B12 eksikliği olmaması için mide asidinin yeterli olması çok önemlidir. Yaşlılarda B12 eksikliğinin en önemli sebebi budur. Ayrıca mide ülseri için kullanılan antiasit ilaçlar da B12 eksikliğine yol açmaktadır. Diyabet hastalığının tedavisinde yaygın olarak kullanılan ilaçlardan biri olan metformin de B12 emilimini bozmaktadır. Kolestrol ilaçları ve bazı antibiyotiklerin de B12 emilimini bozduğunu vurgulamak isterim. Son zamanlarda yaygınlaşıp adeta moda haline gelen obezite cerrahisi ameliyatları sonrasında sindirim sisteminin doğal yapısı bozulduğu için bu hastalarda B12 eksikliği ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.
Vitamin B12'nin sentezinde ve emiliminde bağırsak flora bakterilerinin önemli bir rolü vardır. Floradaki zararlı bakteriler ise B12 vitaminini kullanarak tüketirler. Bu yüzden bağırsak flora bozukluklarında B12 eksikliği sık görülür.
Emilim bozukluğu sonucunda ortaya çıkan B12 eksikliğinde ağızdan B12 takviyesinin yapılmasının bir faydası yoktur, çünkü sorun vitamin alımındaki eksiklik olmayıp, emilim sorunudur. Gerek diyetteki B12 eksikliğinden, gerekse emilim bozukluğundan dolayı günümüzde pek çok kişi aşikar ya da gizli B12 eksikliği yaşamaktadır.
B12 vitamini sağlığımız için neden önemlidir?
Tıbbi adı cobalamin olan B12 vitamini suda çözünen bir vitamindir. Suda çözünen tüm vitaminler kısa bir süre içinde böbreklerden süzülerek idrarla vücuttan atılırlar. Bunun istisnası B12’dir. Suda çözünmesine rağmen B12 vitamini karaciğer, böbrek ve diğer dokularda depolanır. Depolanan bir vitamin olduğu için depolar boşalana kadar eksiklik belirtileri hemen ortaya çıkmaz. Ancak sinsi seyreden subklinik B12 eksikliği uzun süre devam ederse geri dönüşü mümkün olmayan hasarlar bırakabilmektedir. B12'nin değişik kimyasal formları vardır. Bunlar siyanokobalamin, hidroksikobalamin, metilkobalamin ve adenozilkobalamindir. Bu farklı kimyasal formların hepsinin ismi B12 olsa bile vücudun bu vitaminleri kullanılabilir hale getirmesi için gereken biyokimyasal süreç her bir form için farklıdır. Vücut tarafından aktif olarak kullanılabilir olan B12 formları metilkobalamin ve adenozilkobalamindir. Hidroksikobalaminin metil kobalamine dönüşümü daha kolay olduğu için biyo yararlanımı siyanokobolamine göre daha yüksektir.
Siyanokobalamin formu en çok reçetelenen sentetik B12 formudur. Bazı vakalarda (gen mutasyonları / mthfr, ms, mtr vs) siyanokobalaminin vücutta aktif hale dönüştürülmesiyle ilgili sorunlar yaşanabilmektedir. Bu hastalarda B12 kan seviyesi normal düzeylerde olsa bile hastalar B12 eksikliği bulguları yaşarlar. Çünkü kanda ölçülen B12 düzeyi ağırlıklı olarak aktif olmayan formlardır. Normalde aktif olmayan form, hücre içinde metilasyon işleminden geçerek aktif hale gelir ve daha sonra vücuttaki görevlerini yerine getirir. Bu yüzden metilasyon problemi olan hastalarda siyanokobalamin formu kullanılmamalıdır. Bu hastalarda eğer metilasyon eksikliğine ait bulgular da varsa dozu ve kullanım süresi bir hekim tarafından belirlenmek şartıyla metilkobalamin kullanılması gerekebilmektedir. B12 vitamin eksikliğinin tespitinde ne B12’nin kandaki değeri, ne de MCV ve RDW değerleri % 100 güvenilir değildir. B12 eksikliğini yorumlamak için çoğunlukla hemogramda “makrositoza” bakılır. Eğer makrositoz yoksa B12 ihtiyacı yoktur denir. Halbuki B12 eksikliği tayininde her zaman makrositoz olması gerekmez. Sadece bu değerlere bakarak B12 vitaminine ihtiyaç olmadığına karar vermek doğru değildir. B12 eksikliğini saptamada bilinen en güvenilir yöntem periferik yayma yaparak nötrofil hiper segmentasyonuna bakmaktır (16). Kan B12 seviyeleri normal olmasına rağmen yine de B12 eksikliği belirtileri yaşayanlarda metilasyon sorunu olabileceği akla getirilmeli ve bu hastalarda metil malonik asit, homosistein ve holotranskobalamin testleri ile birlikte tanı konmalıdır. Metilasyon hakkında daha ayrıntılı bilgi edinmek için "Metilasyon Sorunları" başlıklı yazımızı okumanızı öneririm. Yazının linki makalenin sonunda yer almaktadır.
Vücudumuz B12 vitaminine aşağıda sıralanan yaşamsal işlevleri devam ettirebilmek için ihtiyaç duyar.
- Sindirim işlemi, gıdaların emilimi, karbonhidrat ve yağ metabolizması ve demir kullanımı için
- Beyin ve sinir sisteminin sağlıklı çalışması için
- Sinir hücrelerinin yapımı ve gelişmesi için
- Eritrosit yapımı için
- Hücre tamiri, yapımı ve uzun yaşaması için
- Böbrek üstü bezi hormonlarının üretimi için
- Bağışıklık sisteminin sağlıklı çalışması için
- Kadınlarda üreme sağlığı ve gebelik için
- Mutlu bir ruh hali ve kişinin kendisini iyi hissetmesi için
- Berrak bir zihin, konsantrasyon ve hafıza fonksiyonu için
- Fiziksel, emosyonel ve mental enerjinin yükseltilmesi için gereklidir.
Eğer sizde de B12 eksikliği varsa aşağıda sıralanan şikayetleri yaşıyor olabilirsiniz.
- Zihinsel fonksiyonlardaki berraklığın azalması, konsantre olma güçlüğü, dalgınlık
- Hafızanın zayıflaması, aşırı unutkanlık
- Ruh halinde dalgalanma, depressif şikayetlerde artış
- Motivasyon eksikliği
- Yaşamsal ve sosyal konulara karşı ilgi azalması
- Enerji düşüklüğü, yorgunluk ve bitkinlik
- Kas zayıflığı, çabuk yorulma
- Kol ve bacaklarda uyuşukluk, karıncalanma, yanma gibi nahoş belirtiler
- Uyku bozukluğu
Eğer bu sıkıntılardan bazılarını yaşıyorsanız B12 eksikliği olup olmadığının saptanması gereklidir. Özellikle uyku bozuklukları toplumda yaygın olarak görülen şikayetlerden birisidir. B12 vitamin eksikliğinin uyku bozukluğu ile olan bağlantısı tıp profesyonelleri de dahil olmak üzere birçok kişi tarafından pek de bilinen bir konu değildir. Sağlıklı uykuyu temin eden hormon melatonindir. Son yapılan bilimsel araştırmaların sonucunda B12 vitamininin melatonin sentezinde çok önemli bir rol oynadığı saptanmıştır. B12 eksikliği yaşayan insanların melatonin eksikliği ve buna bağlı olarak da uyku bozukluğu yaşamaları bundandır. Uyku bozukluğu hakkında daha fazla bilgi edinmek için "Uyku Hakkında Mutlaka Bilinmesi Gerekenler" başlıklı yazımı okumanızı öneririm.
Homosistein adı verilen protein yapısındaki bir maddenin kandaki seviyesinin dengelenmesi de B12 vitamininin görevidir. B12 vitamini, folatla birlikte kandaki homosistein seviyesini düşürür. Yüksek homosistein seviyesi vücutta kronik bir enflamasyonun varlığını gösterir. Homosisteini yüksek olan insanlarda ortaya çıkan damar sertliğine bağlı olarak kalp damar hastalıkları, yüksek tansiyon, beyin damar tıkanıklıkları ve felçler daha sık olarak ortaya çıkmaktadır.
Kimlerin B12 eksikliği riski yüksektir?
- Vegan ve vejeteryanlar
- 50 yaşın üzerindeki insanlar
- Ülser ilaçları ve asit düşürücü ilaç kullananlar
- Şeker hastalığı için Metformin adlı ilacı kullananlar (Glucophage, Glifor, Glukofen, Matofin, Diaformin, Gluforce, Gluformin)
- Helikobakter pilori enfeksiyonu olanlar
- Obezite cerrahisi ameliyatı geçirmiş olanlar
- Hazımsızlık, mide ekşimesi ve yanması, reflü şikayeti olanlar
- Damar sertliği, yüksek tansiyon, kalp damar hastalığı, beyin damar hastalığı olanlar
B12 eksikliği riski yüksek olan, ya da yukarıda sıraladığımız şikayetleri yaşayan bireylerin bir hekim kontrolünde Vitamin B12, folat, homosistein ve gerekirse idrarda metil malonik asit seviyelerine baktırması, eğer eksiklik bulunursa bunun gecikmeden uygun şekilde tamamlanması çok önemlidir. B12 ve folat seviyeleri normal olmasına rağmen yine de bu vitaminlerin eksikliğine dair bulguları olan hastalarda metilasyon sorunu olabileceği düşünülmeli ve MTHFR gen mutasyonuna yönelik genetik testler yapılmalıdır. Zira uzun süreli B12 eksikliği yaşayanlarda ortaya çıkan sinir harabiyetinin geri döndürülmesi mümkün değildir. Ayrıca B12 eksikliğine yol açan ilaçlar kullanılıyorsa bunların gözden geçirilerek yeni bir düzenlemeye tabi tutulması ve beslenmenin düzenlenmesi de çok elzemdir.
Sağlıklı olmak sizin elinizde; Haydi geç olmadan başlayalım…
23.Eylül.2015
KONU İLE İLGİLİ ÖNERİLEN DİĞER YAZILARIMIZ İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNKLERE TIKLAYINIZ:
1- Homosistein Yüksekliği…Sıklıkla Gözden Kaçan Önemli Bir Bulgu
2- Vitamin ve Minerallerin Hassas Dengesi
3- Metilasyon Bozukluğu... Kronik Hastalıkların Biyokimyasal Nedeni
Yasal Uyarı: Bu makale özgün bir yazı olup telif hakkı yazara aittir. Kopyalanarak başka mecralarda kullanılması durumunda hukuki yollara başvurulacaktır. Kopyalanmadan sayfamıza link verilebilir.