Mutfak Atölyesi bölümümüzdeki tüm tarifler Dr.Gökşin Balım’ın kendi ailesi için evinde yaptığı ürünlere ait olup, defalarca denenmiş ve güvenilir tariflerdir. Yazılarda kullanılan görseller de bu ürünlere aittir.
BAL KABAĞI ÇORBASI
Ülkemizde soğuk kış günlerinde yemeğe sıcak bir çorba ile başlamak yaygın bir alışkanlıktır. Türk mutfağında çorbalar önemli bir yere sahiptir ve mutfağımız çorba çeşitleri açısından da çok zengindir. Çorba denilince akla hemen tarhana, mercimek, yayla veya ezogelin çorbaları gibi bakliyat ve tahıllar ile yapılan çorbalar gelir. Çoğunlukla kıvam artırmak için un veya patates kullanılır. Halbuki bu malzemeleri kullanmadan da lezzetli, doyurucu ve kıvamlı çorbalar yapılabilmek mümkündür. Gıda intoleransı sorunu olan ve bu sebeple bakliyatları ve tahılları kısıtladığımız hastalarımız için daha önce kış çorbası tarifini paylaşmıştık. Bu hastalarımız için bal kabağı çorbası da başka bir çorba seçeneği olabilir.
Bal kabağı bol lif içeren bir meyvedir. Türk mutfağında daha çok tatlısı yapılır. Ege ve Girit adasında ise “sinkonta” adı verilen zeytinyağlı bir yemeği yaygındır. Son yıllarda çorbası da sevilerek yenilen yemekler arasına girdi. Birçok bal kabağı çorbası tarifinde sanki bir mecburiyetmiş gibi patates kullanıldığını görüyoruz. Glisemik indeksi yüksek bir nişasta olan patates yerine karnabahar veya kereviz kullanıldığında aynı kıvam ve lezzet elde edilebilmektedir. Bu yazımızda kış aylarında kendi ailem için yaptığım ve severek yediğimiz bir bal kabağı çorbası tarifini sizlerle paylaşacağım.
Lezzetli bir çorba için kabak seçimi çok önemlidir. Önce bal kabağı seçerken dikkat edilmesi gereken püf noktalarından söz edelim. Lezzetli bir çorba için kestane kabağı tercih edilmelidir. Bu kabak cinsi diğer bal kabaklarına göre daha lezzetlidir. Kabakların sapının kuru ve dilimlerinin düzgün olmasına dikkat edin. Üreticiler sert kabakların daha lezzetli olduğunu söylüyorlar. Kestane kabağının hem kabuğu, hem de eti serttir. Ben kesinlikle dilimlenmiş kabak almıyorum. Kesilmemiş kabağın önce kabuğunun sertliğini tırnağımı batırarak kontrol ederim. Tırnağınızı batırdığınız zaman kabağın kabuğu batırmaya direnç göstermeli, içine tam batmamalıdır. Kabukları grimsi beyaz, etli kısmı ise turuncu renkli olan kabakları tercih ediyorum. Bal kabağının içerdiği vitamin ve minerallerden ve sağlık için faydalarından etli bal kabağı yemeği yazımızda bahsetmiştik. Bu yazımızda tekrar değinmedik. Merak edenler bu tarifi de okuyabilirler.
MALZEMELER
- 600 gr kabukları soyulmuş bal kabağı (kestane kabağı tercih edin)
- 1 küçük boy karnabaharın yarısı (yaklaşık 250 gr)
- 3 küçüy boy veya 2 orta boy havuç (yaklaşık 200 gr)
- 2 orta boy soğan
- 3 kepçe et suyu veya kemik suyu
- 4-5 diş sarımsak
- 1 tatlı kaşığı rendelenmiş taze zencefil
- 100 gram tereyağı
- 3 yemek kaşığı sızma zeytinyağı
- 1-2 tatlı kaşığı kırmızı pul biber (isteğe bağlı olarak acı veya tatlı olabilir)
- 1 tatlı kaşığı karabiber
- Kaya tuzu (yetecek kadar)
YAPILIŞI
- Bal kabağı, karnabahar ve havuçları ayıklayıp, yıkayın. Ceviz büyüklüğünde doğrayın.
- Soğanları yemeklik doğrayın. Sarımsakları ince ince kıyın. Zencefili rendenin ince tarafı ile rendeleyin.
- Bir tencerede önce 3 yemek kaşığı zeytinyağı ile soğanları hafif pembeleşinceye kadar çevirin. Soğanlar pembeleşmeye başlayınca sarımsak ve zencefili ekleyip 1-2 dakika daha kavurun. Daha sonra sırasıyla havuçları ekleyin 3-4 dakika çevirin. Bal kabağını ekleyip 5 dakika daha karıştırarak pişirin. En son karnabaharı da ekleyip üzerine kemik suyu ve kaynar su koyun. Su sebzelerin üzerini 2-3 parmak kadar geçsin.
- Sebzeler pişince bir el blenderi yardımı ile pürüzsüz hale gelene kadar parçalayın.
- Kıvamı koyu olursa kaynar su ekleyerek kıvamını seyreltebilirsiniz.
- Bir tavada tereyağını eritin. Kırmızı pul biberi koyun. Köpürmeye başlayınca bekletmeden çorbaya ekleyin. Tuz ve karabiberi de ekleyip 1-2 taşım kaynattıktan sonra altını kapatın.
- Sağlıklı ve besleyici bal kabağı çorbanız hazır hale gelmiştir. Çorbayı servis ederken, kaselerin üzerine ilave kırmızı pul biber, kuru nane veya kekik serpebilirsiniz. Taze nane veya dereotu da doğrayabilirsiniz.
Afiyet olsun.
02 Şubat 2020
Yasal uyarı: Bu metin özgün bir yazı olup telif hakkı yazarlara aittir. Kopyalanarak başka mecralarda kullanılması durumunda hukuki yollara başvurulacaktır. Kopyalanmadan sayfamıza link verilebilir.